Kuzey Ren Vestfalya eyaletine hoş geldiniz

Kuzey Ren Vestfalya adını duyanların aklına, Almanya'nın simgelerinden olan Köln Katedrali gelir. Tıpkı endüstri kültürünün katedralleri gibi. Mesela günümüzde dünya kültür mirasının bir parçası olan, “Zeche Zollverein” maden ocağı gibi. Ancak Kuzey Ren Vestfalya eyaleti çok sayıdaki üniversitelerin de yurdudur. Yükseköğretim topoğrafyası başka hiçbir yerde bu kadar yoğun değildir. Biz kültürle iç içe yaşıyoruz ve haklı olarak büyük, uluslararası metropol kentlerle karşılaştırılıyoruz. Araştırma kuruluşlarımızın dünya çapında şöhreti var.

Kuzey Ren Vestfalya eyaletini düşünenler, büyük ırmakları hayal ederler. Eifel bölgesiyle Teutoburger ormanı arasında uzanan korulukları, çayırlıkları ve gölleri. Ren ve Ruhr nehirleri arasındaki topraklar emekle yoğrulmuştur ve dinlenmeye davet eder. Kuzey Ren Vestfalya ve Bonn kenti olmadan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin tarihi düşünülemez.  Avrupa tarihi de öyle. Biz, Avrupa'nın kalbinin tam ortasında yer alan bir eyalet olarak, özgür milletlerin beraberliğini ifade eden, birleşmiş bir Avrupa düşüncesini temsil ediyoruz.

Eyaletimizin tarihi ne kadar zenginse, gelecek için de o kadar hazır durumdayız. Uluslararası karşılaştırmada, ekonomik olarak en güçlü eyaletlerden biriyiz.  Bunu yenilikçi girişimlere ve orta ölçekli işletmelerin kalabalık sayısına borçluyuz. 
Çok çeşitliliğin eyaletini keşfedin!

Kuzey Ren Vestfalya Tarihi

İngilizler 23 Ağustos 1946 tarihinde Kuzey Ren Vestfalya eyaletini kurduklarında , aslında “Evlilik Operasyonu” kod adı altında yürütülen bir operasyonu gerçekleştiriyorlardı. Prusya zamanından kalma Rheinprovinz ilinin kuzey kısmıyla, yine Prusya zamanından kalma Vestfalya ilinin birleşmesinden, Kuzey Ren Vestfalya eyaleti oluşturuldu. 21 Ocak 1947'de de, Lippe eyaleti ile Kuzey Ren Vestfalya eyaleti birleştirildi. Hristiyan Demokrat Parti'ye mensup Karl Arnold, yeni eyaletin ilk özgürce seçilmiş başbakanı oldu. Arnold, Ren ve Ruhr nehirleri arasındaki insanların anlayışını biçimlendirdi: “Biz, Almanya'nın sosyal vicdanıyız.”

Ruhr Bölgesi bundan böyle hiçbir zaman Almanya'nın silahlanma merkezi olmayacaktı. Fakat Ruhr Bölgesi'nin ağır sanayisi, yalnızca Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin değil, tüm Avrupa'nın yeniden yapılanması bakımından hayati önem taşıyordu. Uluslararası Ruhr denetiminin siyasi ve iktisadi engellerinin aşılabilmesi için, bu sebeple 1951 yılında Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kuruldu. Ekonomik yükselişin “motoru” ve Avrupa'nın birleşmesinin temel taşı oldu.
Aynı yıl işçilerin madencilik ve demir çelik işletmelerinde alınan kararlara katılımı yasası yürürlüğe girdi: Kömür madenlerinde ve çelik şirketlerinde, hissedarlarla işçiler eşit olarak istikameti belirler hale geldiler.

Ekonomi mucizesi herkes için refah sağlanmasını mümkün hale getirdi.
Almanya'daki yaklaşık 14 milyon yabancı işçinin, bu duruma belirleyici katkıları oldu. Birçoğu da burada kaldı.
Bu bağlamda göçmenlere yönelik bakış açısının zorunlu olarak değişmesi gerektiğini, Yazar Max Frisch şu sözlerle yorumladı: “İş gücü çağırdılar ama insan geldi.” 
1964 kömür krizi, refah tablosundaki ilk çatlaklar görülmeye başladı.
“Ortak tutum” olarak anılan bir anlayışla, 1968 yılında yürürlüğe giren bir kömürcülük yasasıyla ve Ruhrkohle AG adlı taş kömürü endüstrisi konsolidasyon şirketinin kurulmasıyla, sorunların üstesinden gelinebildi.

Geçici olarak tabii. Zira bu ilk kömür krizi, Ruhr Bölgesinde on yıllarca devam edecek olan ve acılar getiren bir yapısal dönüşümün başlangıcıydı henüz. 1987 yılında çelik dökümcüleri 50 yıldan beri ilk defa grev girdiler. Bundan dört yıl sonra da, Rheinhausen kentindeki haddehanenin kapatılacağı duyuruldu. Bu durum, Ruhr Bölgesindeki derin yapısal krizin bir simgesi gibiydi.
1978 yılında Johannes Rau, Heinz Kühn'ün ardılı olarak başbakanlığa seçildi.         
 
Eyaletin kaderini neredeyse 20 yıl boyunca elinde tuttu ve Kuzey Ren Vestfalya'ya kendine özgü bir çehre ve ses kazandırdı.
1989 yılında Berlin duvarı yıkıldı ve “real sosyalizm” tarih oldu. Almanya'nın birliği yeniden tesis edildi.
Birkaç yıl sonra, Berlin başkent haline getirildi.

Bonn ise, bir federal kent olmaya devam edecekti.

Kuzey Ren Vestfalya'da Kültür

Kuzey Ren Vestfalya eyaleti son on yıllarda, Almanya'nın başka hiçbir bölgesinde görülmeyen bir değişim geçirdi. Bu değişimde Kuzey Ren Vestfalya, başka hiçbir bölgede söz konusu olmayan bir şekilde kültüre önem vermekte.
Bunu eyaletin tamamında ve özellikle de Ruhr Bölgesinde görmek mümkün.

Bir zamanlar “Bölge” olarak adlandırılan bu coğrafyadaki insanlar, günümüzde madencilikten çok yaratıcı ekonomide çalışmaktadır. Tasarımcılar, sanatçılar ya da reklamcılar, anıt nitelikli eski endüstri yapılarını yeni üretim alanları olarak kullanmaktadır. Ruhr Bölgesinde gerçekleştirilen ve “Ruhrtriennale” adını taşıyan uluslararası sanat festivali, her yıl dünyanın her yerinden gelen insanları cezbetmektedir.

Kuzey Ren Vestfalya'daki müze, kültür merkezi, konser binası, tiyatro yoğunluğunun eşi benzeri yoktur. Oberhausen, Duisburg, Köln, Lünen, Münster, Bonn, Dortmund kentlerinde ve eyaletin başka yerlerinde gerçekleştirilen festivallerde, yüksek düzeyli filmcilik kültürü sunulmaktadır. Alanlarında birer yıldız sayılan mimarların yapılarıysa, uluslararası düzeyde şöhret temin etmektedir. Pina Bausch, Max Ernst, Emil Schumacher, Joseph Beuys ya da Becher çifti gibi isimler, dünya çapında nam sahibi olan bir sanat avangardını temsil etmektedir.

Kültürel açıdan bakıldığında Kuzey Ren Vestfalya, bu durumda Londra ve Paris gibi şehirlerle “aynı ligde oynamaktadır”. Bir tek ve büyük bir farkla: Aachen ve Köln katedralleriyle, Essen kentindeki “Zeche Zollverein” maden ocağıyla ve Brühl'deki Augustusburg sarayıyla, ki bunların hepsi dünya kültür mirasları listesine dahildir, ihtişamlı bir kültürel geçmişe sahip olsak da, Kuzey Ren Vestfalya hiçbir zaman sarayların, hanedanların, derebeylerin ve toprak ağalarının memleketi olmamıştır. Kuzey Ren Vestfalya, eskiden olduğu gibi bugün de, işçilerin ve burjuvanın memleketi olmuştur. Kültürel zenginliğimiz bize miras kalmamıştır. Çalışarak elde ettiğimiz bir zenginliktir bu. İşte bu, Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki kültürü değişimin motoru haline getirmektedir.

Kuzey Ren Vestfalya'da Ekonomi

Kuzey Ren Vestfalya, Avrupa'nın en güçlü ekonomiye sahip metropol bölgelerinden biridir. Kendi başına bir devlet olsaydı, dünyanın en güçlü ihracat ulusları arasında sayılırdı. Diğer eyaletlerle kıyaslandığında da yine, Ren ve Ruhr nehirleri arasındaki bu eyalet lider bir konumda yer almaktadır. Eskiden olduğu gibi bugün de geçerli olan bir söz vardır: Kuzey Ren Vestfalya, Almanya'nın güçlü omuzlarıdır.

Kuzey Ren Vestfalya, Almanya'daki en önemli sanayi konumudur. Biz sanayiyle ayakta duruyoruz. Sanayi ayrıca eyaletimizde araştırmanın, büyümenin ve refahın da temelini ve motorunu oluşturmaktadır. Almanya'nın en büyük 100 şirketinin 37'sinin merkezi, Ren ve Ruhr nehirlerinin kıyılarındadır. Kuzey Ren Vestfalya küresel aktörlerin memleketidir.
 
Ancak Kuzey Ren Vestfalya yalnızca büyük holdinglerin değil, orta ölçekli işletmerlin de ülkesidir. Şirketlerin yüzde 99'u, işçilerin yüzde 70'inden fazlası ve mesleki eğitim görenlerin yüzde 80'inden fazlası orta ölçekli işletmelere mensuptur.
Orta ölçekli işletmeler ekonomimizin temel direğidir. İşletmesinin sade New York ya da Tokyo gibi yerlerde olunca dünya piyasalarında lider olunur düşünen Kuzey Ren Vestfalya da daha doğrusunu öğrenir.  Yüz binlerce orta ölçekli işletmeler tarafından her gün kanıtlanan bir şey vardır:  Kuzey Ren Vestfalya eyaleti orta ölçekliler  bakımından, bir ekonomi gücüdür.

BİR BAKIŞTA KUZEY REN VESTFALYA

Kuzey Ren Vestfalya'da yatırım yapmayı mı planlıyorsunuz? Eyaletinin resmi dış ticaret ve yatırım destek ajansı NRW.Global Business bu süreçte size destek olacaktır. www.nrwglobalbusiness.com/tr/